13 Eylül 2016 Salı

İzmir'in emektarları, İzmir vapurları...

İzmir'de vapurlar birer birer gidip yerlerine saçmasapan katamaranlar gelmeye başladığında sıranın onlara (Hasköy ve Kumburgaz) geldiğini hissediyordum. İlk önce İstinye battı, sonra Alaybey ardından 9 Eylül gitti, onlardan sonra Hasköy (sonradan Gölcük) ve Kumburgaz (sonradan Yalova-1) veda ettik.

Hasköy (Gölcük) bundan sonra Hasköy diyeceğim İzmir için, en az emektar Bergama vapuru kadar önemliydi. Mayıs 1962'de hizmete girdikten kısa bir süre sonra, dönemin cumhurbaşkanı, İzmir'i çok seven Cemal Gürsel tarafından İzmir'e, bir daha geri dönmemek üzere gönderilir. 1962'den 2014'e tam 52 sene İzmir'e hizmet eder. Bu süreç içerisinde 2002'de makineleri, gövde saçları dahil tamamen elden geçirilerek yenilenir.

Hasköy, kardeşleri Beykoz ve Vaniköy ile beraber 1955, 1958 ve 1962 yıllarında İstanbul Hasköy Tersanesi'nde İstanbul Haliç hattı için inşa edildiler. Fakat daha sonra, sırayla üçünün de yolu İzmir'de kesişti. İlk olarak Hasköy, sonrasında Vaniköy, en sonda da Beykoz İzmir'e geldiler.

Hasköy Marmara'da deneme seferinde, 1962.




Vaniköy Pasaport İskelesi'nde, 90'lı yıllar.



Vaniköy İzmir'de Hasköy kadar uzun süre çalışmasa da yine de uzun süre hizmet vermiştir.

Beykoz ise Hasköy'e yedek parça deposu olarak, gemiler TDİ'den belediyeye devredilirken bedelsiz olarak verildi. Çok kısa bir süre çalışıp hizmet dışı kaldı.


Beykoz Vapuru.



Eski İzmirliler, efsane seride tüm vapurları farklı şekilde tanırlarmış uzaktan, kimisini düdüğünden kimisini şeklinden, Hasköy'ü de makinelerinin çıkardığı gürültüden tanırlarmış. Çünkü 520 beygirlik makineleri iskeleye yanaşırken camları zangır zangır titretirmiş, öyle ki Hasköy'ün makineleri, inşa edildiği zamanın en güçlü makinelerine sahipmiş ve bir de şu anektod var, Hasköy'ün makineleri kendisinden tonaj ve loa olarak çok daha büyük olan Eminönü araba vapurunun eski makineleriyle birebir aynı güce ve beygire sahiplerdi. Durum böyle olduğundan, Hasköy hızı ve gücüyle İzmir'de efsane olmuştu. Son zamanlarında, hizmet dışı kalan vapurları iskeleler arası çekiyordu.


Çakabey gemisi hizmete girdiği gün, Hasköy hizmet dışı olan Alaybey vapurunu Üçkuyular'dan Bostanlı'ya çekerken...


Hasköy vapurunun tersane künyesi ve makinesinin künye plaketi.

Son zamanlarında, çoğunlukla yedek olarak kullanılan Hasköy, son seferini 2014 Mayıs ayı'nda yaptı. Ve geçtiğimiz ay Aliağa gemi sökümde parçalanarak yok edildi.

Bu tarz gemiler, şehirlere mal olmuş özel gemilerdir. Tıpkı İstanbul'daki Fenerbahçe, Paşabahçe, şu anda Mudanya'da otel olan Turan Emeksiz gibi. Hasköy, Bergama, 9 Eylül, Efes, Bergama gibi gemiler İzmir'in tarihinde önemli yerlere sahiptiler. Örneğin, eski İzmir kartpostallarında mutlaka birine, çoğunlukla Hasköy'e rastlayabilirsiniz.


Hasköy, eski Alsancak İskelesi'nde.



Hasköy ve Bergama mendirekte dinlenirlerken...



Hasköy Karşıyaka İskelesi'nde, 1970'li yıllar.



Hasköy körfezde seyir halinde, 1977.


Hasköy'ü bazen de milli bayramlarda, çoğu zaman 9 Eylül kutlamalarında başrolde görüyorduk.


Hasköy son olarak bu şekilde görüntülendi... 



Hasköy ile birlikte vedalaştığımız, birbirine çok yakın zamanlarda söküme gönderilen Kumburgaz vapuru da, 1988 İzmir Alaybey Tersanesi'nde, İstanbul'da çalıştırılmak üzere kardeşleri Ambarlı (Kordon) ve Tuzla ile beraber inşa edilir. Fakat daha sonra, Kumburgaz ve Ambarlı İzmir'de bırakılır ve yalnızca Tuzla İstanbul'a gönderilir. 

Kumburgaz Konak İskele'ye çalımla yanaşmış, yolcularını alırken. 90'lı yıllar.


Kumburgaz Konak İskelesi'nde, 2012.



Kumburgaz'ın sonu da Hasköy'den farklı olmadı.




9 Eylüül ve Alaybey ise, inşa edildikleri 1976 yılından bu yana yalnızca İzmir'e hizmet verdiler. Kendilerine has estetiği olan bu 2 kardeşi diğer tüm vapurlardan hemen ayırt edebilirsiniz, çünkü tamamen İzmir'e özel bir mimarisi vardır ve ön balkonları açıktır.
9 Eylül'ün kardeşi Alaybey, 2011 ylında seferden çekilirken, kardeşi 9 Eylül ise ondan daha sonra 2013 yılında hizmetten alındı.

9 Eylül ve Alaybey



9 Eylül'ün künye plaketi.


Alaybey'in künye plaketi.


İki kardeş geçtiğimiz aylarda Karaburun'da yapay resif olmaları amacıyla batırıldılar.




 İzmir'de efsane seriden (Efes-Sur, Selçkuk-Begama) şu anda çalışan bir tek Bergama var. 1951'den beri İzmirlileri taşıyor körfezde. Bergama ile diğer kardeşleri Efes-Sur ve Selçuk ile beraber çalıştıkları dönemde İzmirliler tarafından "körfez dördüzleri" denirmiş bunlara. Efes ve Sur ikizdir. 1938 yılında Bergama ve Selçuk'un inşa edildiği tersanede inşa edilmişlerdir, isimleri Atatürk tarafından belirlenmiştir. Bergama ve Selçuk'tan farkları ise 9 Eylül ve Alaybey gibi ön balkonlarının açık olarak inşa edilmiş olmalarıdır. Bergama ve Selçuk'un ise ön güverteleri kapalıdır ve üst salonun devamı olarak tasarlanmışlardır.

Efes ve Sur


Bergama ve Selçuk



"İzmir Körfezinde, 1930 yıllarında yaklaşık on civarında vapur çalışmaktaydı. 
 Dokuz Eylül, Bayraklı, Cumhuriyet, Göztepe, Çankaya, Duatepe, Uşak, Kocatepe, Karşıyaka ve Güzel İzmir.

Uşak Vapuru

İlk "Dokuz Eylül" Vapuru.

Cumhuriyet Vapuru

Göztepe Vapuru

Güzel İzmir Vapuru


İzmir'de kısa süre çalışan Beşiktaş ve Emirgan motorbotları;




Körfez için inşa edilen diğer vapurlar ise şu an hala İstanbul'da çalışmakta olan Karşıyaka (İsmail Hakkı Durusu) ve Bayraklı (Nurettin Alptoğan) vapurlarıdır. 1985 Haliç Tersanesi yapımı olan bu vapurlar İzmir'de şu an çalışmakta olan Kordon ve Yalova-1 gemileri inşa edilene dek İzmir'e hizmet verirler. Bu gemilerde dikkat çeken detay ön balkonlarının olmayışı, Bergama benzeri üst salonun devamı olarak planlanmış olmasıdır.  Karşıyaka ve Bayraklı İstanbul'da İzmir için inşa edilirken Ambarlı (Kordon), Kumburgaz (Yalova-1) ve Tuzla gemileri İzmir Alaybey'de İstanbul için inşa edilmiştir.Fakat sonradan Ambarlı ve Kumburgaz  İzmir'de kalır. Daha büyük kapasiteli Bayraklı ve Karşıyaka İstanbul'a gönderilir, Ambarlı ve Kumburgaz'ın diğer kardeşi Tuzla da Karşıyaka ve Bayraklı ile beraber İstanbul yolunu tutar. (Tuzla şu an Adalet Bakanlığı'na aittir.) İstanbul'a gönderilen Karşıyaka gemisine Atatürk'ü Samsun'a taşıyan Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı Durusu'nun, Bayraklı'ya ise eski Şehir Hatları müdürü Nurettin Alptoğan'ın adı verilir.
Daha sonraları, Kumburgaz ve Ambarlı'nın kardeşi olan Kilyos-3 (Kaptan Gündüz Aybay) gemisi de İzmir'e kısa süre de olsa hizmet vermiştir.

Karşıyaka ve Bayraklı


Bayraklı, İzmir Karşıyaka İskelesi'nde 


***

İzmir'de doğan 3 kardeş: Yalova-1 (Kumburgaz), Kordon (Ambarlı) ve Tuzla.









Kilyos 3 (Kaptan Gündüz Aybay)




Kronolojik sıralamayla İzmir'de çalışa gemilerin inşa yılları ve inşa edildikleri yerler;

Efes-Sur: Bremen Atlas Werke Tersanesi 1938
Selçuk Bergama: Bremen Atlas Werke Tersanesi 1951
Emirgan ve Beşiktaş: Hollanda Rotterdam Kinderdijk L.Smith&Zoon Tersanesi 1952
İstinye: Hollanda Rotterdam Kinderdijk L.Smith&Zoon Tersanesi 1952
Vaniköy: İstanbul Hasköy Tersanesi 1955
Beykoz: İstanbul Hasköy Tersanesi 1958
Hasköy (Gölcük) : İstanbul Hasköy Tersanesi 1962
Alaybey: İzmir Alaybey Tersanesi 1976
9 Eylül: İzmir Alaybey Tersanesi 1976
Bayraklı (Nurettin Alptogan) : İstanbul Haliç Tersanesi 1985
Karşıyaka (İsmail Hakkı Durusu) : İstanbul Haliç Tersanesi 1985
Kumburgaz (Yalova-1) : İzmir Alaybey Tersanesi 1988
Ambarlı (Kordon) : İzmir Alaybey Tersanesi 1988
Kilyos 3 (Kaptan Gündüz Aybay): İstanbul Haliç Tersanesi 1988

İzmir'in yeni gemileri ise bu şekilde; 



Yeniliğe açık olmakla birlikte, geleneksel çizgiden sapmamaya çalışarak çağın teknolojisiyle, kent kültürüne uygun taşıtlar yaptırılması gerektiği aşikar. Yeni gemilerde, genel olarak insanlar gemilerdeki açık alanların yetersizliğinden, koltukların otobüs şeklinde olduğundan şikayet etmekteler. Şu zamandan sonra bu konuda elimizden üzülmekten başka birşey gelmiyor tabi. Elde kalan Bergama ve Kordon'a sahip çıkılması en büyük dileğimiz. Bir geleneğin bu şekilde yok edilmesi eminim bir çok kişiyi rahatsız etmiştir. İnternette bununla alakalı bir kaç yazı daha vardı. Bu konuda tek olmadığımı bilmek herşeye rağmen teselli verici...




24 Şubat 2016 Çarşamba

9 Eylül ve Alaybey, son ziyaret...








Son ziyaret, 28 Eylül 2015 Mordoğan. Sonra ne oldu ne bitti, bilmiyorum...

18 Haziran 2015 Perşembe

3 Ocak 2014 Cuma

İzmir'in yeni gemisi: Çakabey-1

İzmir için üretilen gemilerden ilki ünlü Türk denizci Çakabey'in adını taşıyor. "Çakabey-1" geçtiğimiz hafta suyla buluştu.

Çaka Bey kimdir? Çaka Bey veya Çağa Bey (Yunanca: Τζαχᾶς - Tzachas; ö. 1092), 1071'deki Malazgirt Meydan Muharebesi'nin hemen sonrasında Selçukluların Anadolu coğrafyasına yayıldıkları dönemde Smyrna (günümüzde İzmir) merkezli bağımsız bir beylik kuran ve yöneten 11. yüzyıl Selçuklu komutanı ve denizcisidir. Türk tarihinin ilk donanmasını oluşturduğundan tarihteki ilk Türk amirali olarak kabul edilmektedir.
1071 yılı sonrasında Anadolu'ya yapılan Selçuklu ataklarına katılan ve Doğu Roma İmparatorluğu'na esir düşen Çaka Bey, 1081'de saraydan ayrıldı. Aynı yıl, İzmir tarihindeki ilk Türk hâkimiyetini sağladı. Bir müddet sonra sınırlarını genişleterek bazı Ege adaları ile Ege kıyı şeridindeki bazı şehirlerde hâkimiyet kurdu.

Karbon elyafından imal edilen gemiler 18 Knot hız yapmakta. Önümüzdeki günlerde İzmir'e gelerek yolcu taşımaya başlayacak.








Fotoğraflar Özata Tersanesi'nin Facebook sayfasından alıntıdır. Kaynak için tıklayın.